Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Acil Durum Komitesi, 23 Temmuz’da yapılan toplantıda pek çok ülkede görülen maymun çiçeği vakaları hakkında “Uluslararası Öneme Sahip Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etti.
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, 74 ülkeden 14 binden fazla vakanın rapor edildiğini söyledi. Virüs nedeniyle şimdiye kadar 5 ölümün meydana geldiğini de sözlerine ekleyen Dr. Tedros, maymun çiçeği virüsünün küresel bir sağlık acil durumu olarak sınıflandırılması gerekip gerekmediği konusunda komitede konsensüs oluşmadığını, ancak salgının dünyaya hızla yayıldığını ve uluslararası bir endişe kaynağı olduğuna karar verdiğini söyledi.
Dr. Tedros, bu halk sağlığı olayıyla ilgili karmaşıklıklar ve belirsizlikleri de göz önünde bulundurarak “Uluslararası Öneme Sahip Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan edildiğini duyurdu.
Maymun çiçeği virüsünün tarihçesi
Viral bir zoonoz (hayvanlardan insanlara bulaşan bir virüs) olan maymun çiçeği virüsü; klinik olarak çiçek hastalığının daha az şiddetlisi ve daha az ölümcül bir varyantıdır.
İlk olarak 1970’li yıllarda kırsal bir bölgede yaşayan insanlarda rastlanan maymun çiçeği virüsü, yalnızca Batı ve Orta Afrika’yı ilgilendiren endemik bir hastalık olarak biliniyordu. 2003 yılında ABD’de görülmesiyle virüs, endemik olmana bir ülkede ilk kez gündeme gelmiş oldu. 18 yıl aradan sonra 2021’de ABD görülmesinin ardından, 4 Mayıs 2022 tarihinde Londra’da maymun çiçeği vakaları başladıktan bir ay gibi kısa bir süre sonra 30 ülkeye yayılmasıyla küresel bir sorun haline geldi.
Güncel CDC (Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) verilerine göre ise Türkiye’de 30 Haziran 2022’de tespit edilen vaka ile toplamda 78 ülkede, 21 bin 148 vaka kaydedilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün gündeminden düşmeyen maymun çiçeği virüsü için yetkililer herhangi bir tedavi yöntemi olmadığını ve aynı zamanda, virüsün yayılmasını önlemek için de yoğun bir çaba gerektiğini belirtiyor. Durum böyleyken uzmanlar, hastalığın yayılmasının önüne geçilmesinde en etkili yöntemin, doğru ve yüksek güvenilirlikli tanının, erken safhada konulabilmesi olarak görüyor.
Belçika ve Birleşik Krallık dahil birçok ülke, virüse yakalanan kişiler için karantina uygulamasını sürdürüyor. Ayrıca çeşitli ülkelerdeki yetkililer, hastalığı taşıdığını düşünen kişilerin kendilerini izole ederek hastalığın yayılmasının önüne geçmek istiyor.