Laktoz İntoleransı: Genetik Kökenli Yaygın Sindirim Sorunu

Laktoz intoleransı, vücudun süt ve süt ürünlerinde bulunan doğal şeker olan laktozu tam olarak sindirememesi durumunda ortaya çıkar. Normalde ince bağırsakta üretilen laktaz enzimi, laktozu glikoz ve galaktoza parçalayarak emilmesini sağlar. Laktaz düzeyi düşük olduğunda ise sindirilemeyen laktoz kalın bağırsağa geçer ve burada bakteriler tarafından fermente edilir. Bu süreç gaz ve yan ürünlerin oluşmasına neden olur ve sindirim sistemi şikâyetleri ortaya çıkar. 
 
Laktoz intoleransı, süt alerjisiyle karıştırılmamalıdır. Süt alerjisinde bağışıklık sistemi devreye girerken, laktoz intoleransında sorun enzimin yetersizliğiyle ilgilidir.

Nedenleri ve Tipleri 

Laktoz intoleransının birkaç farklı formu vardır:  

Primer Laktoz İntoleransı

Çocukluk döneminden sonra laktaz üretiminin kademeli olarak azalmasıyla ortaya çıkan en yaygın formdur.

Sekonder Laktoz İntoleransı

Enfeksiyonlar veya bağırsak hastalıklarının ince bağırsak yüzeyine zarar vermesi sonucu gelişir. 

Konjenital Laktaz Eksikliği

Nadir görülen genetik bir durumdur; bebeklerin doğuştan laktaz üretememesidir.

Gelişimsel Laktoz İntoleransı

Prematüre bebeklerde sindirim sisteminin olgunlaşmaması nedeniyle geçici olarak görülebilir. 

Genetik faktörler, laktaz üretimini belirleyen temel unsurdur. LCT genindeki varyasyonlar, enzimin yetişkinlikte de etkin kalıp kalmayacağını düzenler.

Ne Kadar Yaygın?

Dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık %65–70’inde laktoz intoleransı görülmektedir. Ancak bu oran coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterir:

  • Düşük intolerans bölgeleri: Kuzey Avrupa toplumlarında laktaz aktivitesinin erişkinlikte de devam etmesi yaygındır.  
  • Yüksek intolerans bölgeleri: Doğu Asya, Batı Afrika, Amerika yerlileri ve birçok Orta Doğu toplumunda laktoz intolerans oranları %70–90’ın üzerindedir.  

Bu coğrafi dağılım, farklı toplumlarda süt ürünleri tüketimine ilişkin evrimsel adaptasyonu yansıtmaktadır.

Belirtiler

Laktoz sindirilemediğinde, süt ürünleri tüketildikten birkaç saat sonra şu şikâyetler görülebilir:   

  • Şişkinlik   
  • Gaz ve karın krampları   
  • İshal   
  • Bulantı 

Belirtilerin şiddeti, alınan laktoz miktarına ve kişinin tolerans düzeyine göre değişir.

Günlük Yaşamda Laktoz İntoleransı Yönetimi 

Laktoz intoleransı için kesin bir tedavi olmasa da yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir:  

  • Laktozsuz süt ürünlerini tercih etmek   
  • Laktaz enzimi içeren takviyeler kullanmak   
  • Laktoz oranı düşük olan yoğurt ve sert peynirleri tüketmek   
  • Laktoz alımını gün içine yaymak   
  • Soya, badem veya yulaf sütü gibi bitkisel alternatifleri denemek  

Bu önlemler sayesinde çoğu birey dengeli bir beslenme düzenini sürdürebilir.

Tanı Yöntemleri 

Laktoz intoleransı tanısı klinik değerlendirme ve laboratuvar testleriyle konur:  

  • Hidrojen nefes testi: Laktoz alımından sonra solunumdaki hidrojen düzeyi ölçülür.
  • Laktoz tolerans testi: Laktoz alımını takiben kan şekeri seviyeleri takip edilir.
  • Gaita asidite testi: Özellikle çocuklarda uygulanır, dışkıda laktik asit kontrol edilir.
  • Genetik testler: LCT genindeki varyasyonları saptayarak laktoz intoleransı riskini belirler. 

Tanıda Real-Time PCR’ın Önemi

Klasik testler semptom ve metabolik değişiklikleri değerlendirirken, genetik analiz doğrudan ve güvenilir bir yaklaşım sunar. 

Bosphore Laktoz İntoleransı Tarama Kiti v1, in vitro tanı amaçlı geliştirilmiş bir Real-Time PCR kitidir. Bu kit, LCT genindeki 13910C/T ve 22018G/A polimorfizmlerini tespit eder. Bu varyasyonlar, laktaz enziminin erişkinlikte devam edip etmeyeceğini gösteren en önemli genetik belirteçlerdir. Kit, tam kan veya yanak içi sürüntü örneklerinden elde edilen DNA ile çalışır ve hızlı, hassas ve güvenilir sonuçlar sunar.   
 
Klinisyenlere, hastaların genetik profillerine dayalı olarak laktoz intoleransı riskini değerlendirme ve bulguları semptomlarla birlikte yorumlama imkânı sağlar. 

İlgili Kitler

En Son Haberler