Dünya Sağlık Örgütü (WHO), özellikle Avrupa’da artışa geçen kızamık vaka sayıları üzerine uyarı yayımladı.
41 WHO üyesi Avrupa ülkesinden toplanan verilere göre, 2022 yılında 941 olan kızamık vaka sayısı, 2023 yılında 42.200’e yükselerek yaklaşık 45 katlık bir artış gösterdi. WHO verilerine göre sadece 2023 Aralık ayında, Avrupa bölgesinde 200.000’den fazla hastaneye yatış ve en az 5 ölüm vakası yaşandı.
İngiltere 16 yaşından küçük, 4,3 milyondan fazla çocuğun kızamığa karşı savunmasız olduğu bilgisini açıklayarak özellikle ebeveynleri, çocuklarını kızamığa karşı aşılatmaları yönünde uyardı.
Amerika’da ise 2024 yılının ilk ayında en az 9 farklı eyalette kızamık vakası görüldüğü açıklandı.
1998 yılında yaygın aşılama kampanyaları ile kızamık vakalarını sıfırlayan Kanada gibi ülkelerde dahi, son dönemler de özellikle uluslararası havayolu taşımacılığı sebebi ile yeni vakalar görülmekte.
Dünya geneline baktığımızda ise rakamlar çok daha kritik. 2022 yılında yaklaşık 22 milyon çocuk en az bir kızamık aşısını olmazken, toplam 9 milyon bilinen kızamık vakası ve 136.000 rapor edilen ölüm görüldü. Kızamık, 2021 yılında, çoğunluğu aşılanmamış 5 yaş altı çocuklardan oluşan dünya çapında 128.000 ölüme yol açtı.
Dünya çapında, 1 yaşına gelmeden en az bir doz kızamık aşısı olan çocukların yüzdesi %85 ile, 2008’den beri görülen en düşük orana sahip oldu. Ayrıca bu oranlar toplum bağışıklığı sağlanması için gereken oranlardan çok uzakta.
Kızamık vakalarındaki bu artışın sebebi olarak COVID-19 salgını ile sağlık hizmetlerinin aksaması ve aşılanma hakkındaki yanlış inanışlar gösterilmektedir.
WHO, kızamıktan korunmanın ve yayılmasını önlemenin en iyi yolunun aşılanma olduğunu tekrar hatırlatarak, ülkelere sağlık politikalarını bu yönde geliştirilmesi ve bireysel olarak da aşılanmaya önem gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Kızamık Nedir?
Kızamık, kızamık virüsünün (MeV) neden olduğu döküntülü bir hastalıktır. Bu virüs öncellikli olarak solunum yolunu etkileyerek tüm vücuda yayılır.
Kızamık virüsü hava yoluyla bulaşan, en bulaşıcı hastalıklardan biridir. Enfekte olmuş kişinin öksürmesi, hapşırması ve konuşmasıyla havaya yayılan su damlacıklarının solunması ile bulaşır. Virüs havada veya kontamine olmuş yüzeyde iki saat boyunca aktif kalarak bulaşıcılığını korur. Kızamık virüsü taşıyan biri, hastalığın en belirgin semptomu olan kırmızı döküntülerin görülmesinden 4 gün öncesine kadar, etrafındaki aşılanmamış 10 kişiden 9’una bu hastalığı bulaştırabilir.
Kızamığın Belirtileri ve Risk Grupları
Kızamığın belirtileri genellikle virüsün bulaşmasından 7-14 gün sonra gözlenir.
Erken dönem belirtileri şunlardır:
- Burun akıntısı
- Öksürük
- Kızarık ve sulanmış gözler
- Koplik adı verilen yanak içlerinde görülen beyaz küçük lekeler
Kızamığın en ayırt edici semptomu olan kırmızı renkli döküntüler virüsün bulaşmasından 7-18 gün sonra öncelikle yüz ve üst boyun bölgesinde görülür ve genellikle 5-6 gün sonra geçer.
Kızamıktan kaynaklanan çoğu ölüm, komplikasyonlar sebebi ile olur.
Bu komplikasyonlar:
- Körlük
- Ensefalit (beyin iltihabı)
- İshale bağlı ciddi sıvı kaybı
- Verem gibi hastalıklardan kaynaklanan solunum güçlüğü problemleridir.
Komplikasyonların en yaygın görüldüğü risk grubu aşılanmamış 5 yaşından küçük, özellikle yetersiz beslenen ve A vitamini eksikliği olan çocuklar, 30 yaşından büyük yetişkinler, hamileler ve bağışıklık sistemi HIV gibi hastalıklar sebebi ile zayıflamış hastalardır.
Kızamık Aşısı
Kızamıktan korunmanın en güvenilir yolu kızamık aşısı ile bağışıklık kazanmaktır. Yaklaşık 60 yıldır kullanılan güvenli, ucuz ve erişilebilir olan bu aşı, 2000-2021 yılları arasında 56 milyon ölümün önüne geçmiştir. Kızamık aşısı tek başına veya kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği aşıları ile birlikte yapılabilir.
Tam bağışıklık için 2 doz kızamık aşısı olunmalıdır. İlk doz genellikle kızamığın yaygın olarak görüldüğü ülkelerde 9. ayda, diğer ülkelerde 12 ve 15 ay aralığında yapılmaktadır. İkinci doz ise genellikle 15-18. aydan sonra yapılmaktadır. Kızamık aşısı bir dozda %93, iki dozda %97 koruma sağlamaktadır.
Kızamık Tedavisi
Kızamığın direkt olarak kullanılan bir tedavisi yoktur. Uygulanan tedaviler belirtileri iyileştirmek ve komplikasyonların önüne geçmek amaçlıdır. Hastalık süresince bol su tüketilmesi ve dengeli bir diyet takip edilmesi önerilmektedir. Verem, kulak ve göz enfeksiyonu gibi durumlarda doktorlar tarafından antibiyotik tedavisine başlanabilir. Kızamık geçiren tün çocuk ve yetişkinlere kalıcı göz hasarının ve körlük riskini azaltması amacı ile A vitamini takviyesi doktor kontrolünde önerilmektedir.
Yetkililer bulaşma riskini en aza indirmek amacı ile bireysel olarak mutlaka aşılanma dışında kişisel hijyene önem, kalabalık ortamlarda ve belirtiler görülmesi halinde maske takılması ve mesafeye dikkat edilmesi gibi konuları hatırlatmaktalar.
Erken teşhisin bulaşımı durdurmakta büyük önem arz ettiği bu hastalıkta, Bosphore Kızamık Saptama Kiti v1 gibi gerçek zamanlı PCR kitleri sağladıkları hız, verimlilik ve kolaylık açısından çok faydalıdırlar.