Antibiyotik Direncine Karşı Moleküler Tanı

Antimikrobiyal Direnç (AMD), enfeksiyonların etkili tedavisini kısıtlayan ve milyonlarca hayatı riske atan, dünyanın en acil küresel sağlık tehditlerinden biridir. 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayınlanan Küresel Antibiyotik Direnci Tarama Raporu 2025, dünya çapında hayati ilaçlara karşı kritik ve yükselen direnç eğilimini doğrulamaktadır. 

Bu rapor, DSÖ Küresel Antimikrobiyal Direnç ve Kullanım Tarama Sistemi (GLASS) verileri kullanılarak derlenmiş, bugüne kadar yayınlanan en kapsamlı rapordur.  

GLASS, antibiyotik direnci taramasını standardize etmeye yönelik önemli bir küresel oluşum olup, ülkelerin ulusal sistemler kurmasına ve halk sağlığı politikaları üretmesine yardımcı olmaktadır. 

Yaygın Tedavilere Yönelik Artan Tehdit 

GLASS sistemi, dört temel alandaki enfeksiyonu izlemektedir: kan dolaşımı enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, gastrointestinal enfeksiyonlar ve ürogenital gonore. Veriler, bu alanlardaki yaygın enfeksiyonlar için ilk tercih edilen tedavinin etkinliğinin, artan direnç nedeniyle ciddi şekilde tehlikeye girdiğini açıkça göstermektedir.

Rapordan bazı verilerler AMR’nin ciddiyetini ortaya koymaktadır:

2023 yılında dünya genelinde doğrulanmış her altı bakteriyel enfeksiyondan yaklaşık birinin antibiyotiklere karşı dirençli olduğu bulunmuştur. 

Direncin etkisi en fazla idrar yolu enfeksiyonlarında görülmektedir; vakaların yaklaşık üçte birinde direnç görülmektedir. 

Kan dolaşımı enfeksiyonlarında, vakaların yaklaşık altıda birinde direnç saptanmıştır. 

Özellikle Gram-negatif bakteriler arasındaki dirençte endişe verici bir artış gözlemlenmektedir. 

E. coli ve K. pneumoniae gibi patojenler, küresel olarak kan dolaşımı enfeksiyonlarında en sık bildirilen ilaca dirençli bakteriler olarak bildirilmiştir. 

Bu bakteriler, florokinolonlar ve üçüncü nesil sefalosporinler gibi kritik antibiyotik gruplarına karşı artan direnç sergilemektedir. 

Antibiyotik Direncinin Coğrafi Düzensizliği 

Antibiyotik direnci dünya genelinde yüksek olmakla birlikte, bölgeler arasındaki dağılımı oldukça düzensizdir. Antibiyotik direnci, düşük ve orta gelirli ülkeleri ve daha zayıf sağlık sistemine sahip olan ülkeleri orantısız bir şekilde etkilemektedir. Bu bölgelerdeki sınırlı tanı kapasitesi, yetersiz enfeksiyon kontrolü ve etkili ilaçlara kısıtlı erişim, direnç oranlarının yükselmesine yol açan bir kısır döngü yaratmaktadır. 

Bu küresel kriz birçok ülkeyi, daha iyi gözlem yapabilmek ve mücadele edebilmek adına ulusal antibiyotik direnci taramalarını güçlendirmeye itmektedir.  

Türkiye’de antimikrobiyal direnç verileri ulusal sistemler tarafından kaydedilmektedir. Reçetesiz antibiyotik satışlarının yasaklanması gibi ulusal müdahaleler, koordineli çabaların antibiyotik tüketiminde azalmaya yol açabileceğini göstermiştir. 

Moleküler Tanının Gücü 

Geriye kalan az sayıdaki tedavi seçeneğinin etkinliğini korumak için, DSÖ’nün öncelikli eylem alanları açıktır: Tedavinin etkinliğini korumak için, hedefe yönelik antibiyotik tedavisi için tanı yöntemlerinin ölçeğini büyütmek esastır. 

Özellikle kan dolaşımı enfeksiyonuna sahip durumu kritik hastalarda, geleneksel kültür tanı yöntemleri yavaş sonuç vermektedir. Sadece enfeksiyonu değil, aynı zamanda mevcut spesifik direnç genlerini de tanımlayacak hızlı ve kesin araçlar avantaj sağlamaktadır. Bu moleküler yaklaşımlar, direnci artırarak tedaviyi geciktirebilecek geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı yerine hedef tedaviye yönelik antibiyotiğin seçilebilmesine olanak tanır.  

Antimikrobiyal Direnç Saptaması için Bosphore Çözümleri 

Anatolia, küresel AMD kriziyle mücadele etmek için gereken hızlı ve doğru moleküler tanı yöntemleriyle laboratuvarları desteklemektedir 

Hedefe yönelik geliştirilen Real-Time PCR kitlerinden biri olan Bosphore ABR Tarama Kitleri, kritik direnç genlerini eş zamanlı olarak tespit eden ve tanımlayan multipleks bir testtir. Ek olarak, Bosphore Eklem Enfeksiyonu Patojenleri Kitleri, Bosphore Sepsis Panel Bundle Kiti ve Bosphore İdrar Yolu Enfeksiyonu Patojenleri Kitleri de patojenleri ve bunlarla ilişkili direnç genlerini hızla tanımlamak üzere tasarlanmış olup, zamanında, hayat kurtarıcı klinik kararlar alınmasına olanak tanır ve küresel veri toplama çabalarını güçlendirir. 

İlgili Kitler

En Son Haberler